10 Eylül 2012 Pazartesi

Elbistanın Tarihi Yerleri

Elbistandan doğal bir görünüm
KIZ KALESİ

Kale köyünde 150 metrelik bir tepe üstündedir. Adının nereden geldiği v< tarihi bilinmemektedir. A ve B olarak adlandırılan burçlarda kimi kalıntıla ayaktadır. A burcu moloz ve kesme taştan iki katlıdır. Duvardaki kiri deliklerinden katların ahşap örtülü olduğu anlaşılmıştır.
*
ŞEREFLİ KALESİ

Şerefli köyünün yukarı kısmmdadır, ne zaman yapıldığı bilinmemektedir. Büyük kısmı yok olmuştur.

*
ÇARŞI CAMİİ (CAMI-I ATIK)

Danişmentler döneminde yapılmıştır. Çok sayıda onarım geçirdiği için orijinal özelliğini kayıp etmiştir.

*
HİMMET (ÜMMET- HATİB)CAMİİ

Yapım tarihi kesin olarak bilinmemekle beraber, bazı kaynaklarda Dulkadır Beyi Alaüddevle Bey, tarafından 1500 yılında yaptırıldığı kaydedilmektedir

*
ÜMMET BABA TÜRBESİ

Türbenin 700 yıllık olduğu sanılmaktadır. İçindeki zattın kimliği kesin olarak bilinmemektedir.

*
ULU CAMİİ

Osmanlılar tarafından 16 yüzyılda yapılmıştır. Bu caminin daha önce iki minareli olduğu sanılmaktadır. Bölgenin ayakta kalmış en ciddi tarihi eseridir

*
SELÇUKLU HAMAMI

Adım Selçuklardan alan hamam yine o dönemde yapıldığı sanılmaktadır. Yanlış onarım sonucunda, hiçbir tarihi özelliği kalmamıştır.

*
TOPALLI (KURTPİ) HANI

Yazıtopalh köyünün kuzey batısında yer alır. Selçuklar dönemindi yapılmıştır. Dikdörtgen biçiminde olup, kum ve kireç karışımı olup taşta) yapılmıştır. Üç kısımdan meydana gelmiştir. 60.-70 uzunluğunda, 30 -3 metre genişi i ğindedir. Şimdi bu ölçüler bakımsızlıktan azalmıştır, azalmıştır.

*
KARAHÖYÜKHÜYÜĞÜ

Karahöyük köyünün orta yerinde olan,Hititler döneminde ait bir mezardır 1946 -47 yılında Prof. Dr. Tahsin Özgüç ve ekibi tarafından arkeolojik kazı yapılmıştır. Çıkan eserler çevre illerin müzelerindedir.

*
İZKAFTİL HÜYÜĞÜ

iğde Kasabasında bulunan Hititler ve kommegenler döneminden kaldığı sanılan mezardır. Henüz ciddi bir kazı çalışması yapılmamıştır.

*
TİL-İ KEBİR HÜYÜĞÜ

Akbayır kasabasında bulunan bir höyüktür. Burada da ciddi oranda kazı yapılmamıştır.
.................................................. ..........
ELBİSTANIN TURİZME AÇILMASI GEREKEN YERLER...
*
Pınarbaşı : 

Türkiyenin sayılı nehirlerinden biri olan Ceyhan Nehri, Nurhak
Dağlarının uzantısı olan Yassı Dağ(1100m) eteklerinde Ceyhanı doğuran
pınarlar Örtme Kaya denilen mağaranın oradan başlar. Çok sayıda pınarların
bulunduğu bu bölgeye Pınarbaşı denir. Ceyhan Nehrinin başlangıcı bu
bölgedir. Halk tarafından çeşitli fantastik hikayelerle süslenmiş bir mesire
yeridir

*
Gürlek Şelalesi: 

Ceyhan Nehri, Suçatı denilen yerde Söğütlü Çayını ve Uçgöz
mevkide Hurman Çayına da alarak güneye yönelir. Dağdere(Malaçır)köyünün
hemen yakınında Ceyhan 1.5 m. genişliğe düşer. Dar boğazdan köpük köpük
sular oluşturarak bir şelale meydana getirin

Mekan : Karaelbistan Kasabasının, kuzeyinde dağ eteklerinin üst kısmında
yer alan Aşağı ve Yukarı Mekan denilen iki sulak yayladan oluşan tarihi bir
yerleşim yeridir.



*
Taşoluk : 

Elbistanın Güneybatısının Şar Dağ eteklerinin üzerinde bağ ve
bahçelerden oluşan sulak bir mesire yaylasidir.

*
Şerefli Deresi : 

Elbistanın 23 km. uzaklıkta batı kısmına düşer Domolar ve
Beştepe köylerinin arasındaki alabalığın bol yaşadığı deredir, bir dinlenme
yeridir,

*
Elbistandokya : 

Elbistana 70 km doğusunda olan Atmalikaşanh köyünün
Mıççolar mezrasında üçüncü zamanda (Senozoik) oluştuğu zannedilen peri
bacaları ve mağaralardan meydana gelen bir doğa harikası

*
Dede : 

Şardağın zirvesinde bir menhir (mezar) vardır. Burası çeşitli
menkıbelerle süslenmiş bir adak yeridir-

*
Çoban Dede : 

Elbistanın doğusunda yer alan Deretopallı Köyünün yakınında bulunan Çoban Dede dağının zirvesinde dikili tarzda duran büyük bir taş kütlesinin bulunduğu ve çeşitli menkıbelerle süslenmiş bir adak yeridir.

*
Gıyan Dağı Pınarı: 

Doğan Kasabasının kuzey tarafına düşen Giyan Dağının tam orta kısmında Pınarın oluşumu ile ilgili menkıbelerle desteklenen bir mesire ve adak yeridir.

*
Ferhat Pınarları: 

Ovacık köyünün mezrasıdır, pınarlarla bezenmiştir ve çok pınarla bezenmiş mesire yeridir.

*
Kaynarca

Ceyhan Nehrinin doğduğu yerin biraz aşağısında beş adadan meydana gelen bir mesire yeridir.

*
Gavur Bağları

Pınarbaşı mahallesinin güneyinde yer alan bîr bağların bulunduğu bir mesire yeridir.

*
Konur Pınarları

Gavur bağların arkasında yer alan mesire yeri.

*
Gerdek

Tarihi bir bölge aynı zamanda bir mesire alanıdır.

*
Büyük Yapalak Kayapınar Adam Mağaraları


İlkel yaşamların izlerini taşıyan mağaralar serisidir.

*
Şuğul(Uncular) Deresi

MÖ. yüzyıllardan kalan bir yerleşim yeridir, 300 yaşında olduğu söylenen dev bir ceviz ağacı ile simgeleşmiştir.

3 Eylül 2012 Pazartesi

Mardin Midyat

Midyat, Mardin iline bağlı bir ilçedir. Midyat pek çok kültürün birarada barış ve huzur içinde yaşadığı bir yerdir.

Müslüman, Hrıstiyan, Süryani ve Yezidilerin yaşadığı bu kentte bu dinlere mensup ibadet yerleri bulunmaktadır. Yörede çok sayıda manastır, kilise, camiler çok sayıda yer alır.

Yöre halkı taş işçiliği ve telkari işçiliğiyle ün salmış ustalar yetiştirmektedir. Taş işlemeli evler yörenin simgesi haline gelmiştir. Bu sayede bölgeye çok sayıda ziyaretçi çekmeyi başarmıştır.

Midyat'ın kendi has bir mutfak kültürü bulunmaktadır. Farklı kültürden insanların bir arada yaşaması yöre mutfağının zenginleşmesine sebep olmuştur.

Midyat'a ulaşım Türkiye'nin her yerinden Mardin'e otobüs kalkmaktadır. Ayrıca Mardin Havaalanı ile kısa sürede ulaşabilirsiniz. Mardin'den Midyat'a her saat başı otobüs ve dolmuşlar kalkmaktadır.

Midyat'ta konaklama yapacak oteller yanında ünlü taş evlerde butik otel olarak hizmet vermektedir.

Gökçeada

Gökçeada, Türkiye'nin en büyük adasıdır. Çanakkale iline bağlı bir ilçe olan Gökçeada 91km. kıyı şeridine bağlıdır.

Gökçeada konumu itibariyle Saros Körfezi'nin girişinde Ege Denizi'nin de kuzeyinde yer almaktadır. Türkiye'nin en batı ucu olan İncirburnu burada bulunmaktadır.

Gökçeada tarihçesine bakıldığında pek çok uygarlığa ev sahipliği yaptığını görüyoruz. İlk yerleşim ne zaman yapıldığına dair bir bilgi bulunmamaktadır. Roma, Bizans, Latin, Venedik ve Cenevizliler, Osmanlılar'ın hakimiyeti altına girmiş. Balkan Harbi'nde İtalyanların, 1.Dünya Savaşı yıllarında da İngilizler ve bir ara Yunanistan'ın egemenliği altına girmiştir. Lozan Antlaşmasıyla Türkiye Cumhuriyeti topraklarına katılmıştır.

Gökçeada'da gezilmesi gereken yerlerin başında Kaleköy, Yıldızköy, Yenibademli Köyü, Eskibademli Köyü, Şahinkaya, Uğurlu Köyü, Lazkoyu, Eşelek Köyü, Aydıncık Sahili, Tuz Gölü, Kaya Mezarları, Kuzulimanı, Kaşkaval Burnu gelir.

Gökçeada Homeros'un İlyada'sında bulunan deniz tanrısı Poseidon'un adası olarak geçer.

Gökçeada'ya ulaşım haftanın belirli günleri Çanakkale/Gökçeada ve Gökçeada-Çanakkale seferleri ile ulaşım sağlanmaktadır.Gökçeada’ya İstanbul’dan gelenler için Kabatepe Limanı, Anadolu’dan gelenler için Çanakkale Limanı daha uygundur. Pazartesi ve Perşembe günleri olmak üzere haftada 2 kez Gökçeada-İstanbul uçak seferleri başlamıştır.

Gökçeada'da konaklama yapmak için çok sayıda otel ve pansiyon bulunmaktadır.

Altınoluk

Altınoluk, Balıkesir'in Edremit ilçesine bağlı bir tatil beldesidir. Yeşilin her tonunu cömertçe sergilendiği bu doğa harikası yer size bol oksijeniyle tertemiz bir hava ve tatil imkanı sunuyor.

İstanbul, Bursa gibi illere yakın olmasından dolayı özellikle buralardan gelen yazlıkçılarla dolup taşmaktadır. Altınoluk, 1800'lü yıllarda Rum nüfusunun yoğun olduğu bir yermiş. Dolayısıyla buralarda gezerken Rumlara ait dokuyu görebilirsiniz. Abdullah Evi Konağı bunlardan biridir.

Balıkesir Altınoluk'ta yaklaşık 450bin adet zeytin ağacı bulunmaktadır. Dolayısıyla zeytincilik ve zeytinyağı çok meşhurdur. Bölgede yapılan yemekler zeytinyağıyla yapıldığı için çok lezzetli olmaktadır. Balıkçılıkta oldukça fazladır.

Tertemiz deniziyle mavi ve yeşili birarada göreceğiniz Altınoluk'ta unutamayacağınız anılarla evinize döneceğinizin garantisini verebiliriz.


Altınoluk'a ulaşım hem Çanakkale hem de Bursa üzerinden yapabilirsiniz. Ayrıca İstanbul- Bandırma arasında yapılan hızlı feriotla daha kısa sürede ulaşabilirsiniz.

Altınoluk'ta konaklama yapmak için otel, pansiyon ve apartlar mevcuttur. Her bütçeye uygun tatil imkanı sağlamaktadır.

Altınoluk'a gelipte Kaz Dağlarına uğramamak olmaz. Burada yapacağınız piknikle hem bol oksijen alabilir hem de keyifli bir gün geçirebilirsiniz.

Saros körfezi

Saros körfezi nerede
Saros Körfezi, Ege ve Marmara Deniz'nin birleştiği bir yerdedir. Güney ve doğusu yönünde Çanakkale ve Eceabat, kuzeyinde Edirne'nin Keşan ve Enez ilçeleri bulunmaktadır. Yerleşim yeri olarak Enez, Erikli ve Yayla ilçelerinde yapılmaktadır.

Saros Körfezi denizi dünyada ender görülen bir özelliğe sahiptir. Burası kendi kendini temizleyen bir denizdir. Saros'ta balık popülasyonu oldukça zengindir. Çupra, lüfer, mercan, barbunya, karagöz, levrek, kefal, ahtapot ve yılan balığı burada çok çıkar.

Saros Körfezi tarihçesine bakıldığında pek çok uygarlığa evsahipliği yaptığını görmek mümkün. Cenevizliler, Venedikliler, Bizanslılar ve Osmanlı İmparatorluğu hüküm sürmüştür. Bu uygarlıklara ait eserler burada bulunmaktadır. Bunlardan en önemlisi İtalyan Koyunda yer alan Eski Kale Cenevizlilerden kalmıştır.


Saros Körfezi'nde yapılacak aktivitelerin başında dalış gelir. Özellikle İstanbul ve çevre illerden buraya dalış turizmi için gelenler oldukça fazladır. Doğal güzelliğiyle gelen ziyaretçilerinin beğenisini kazanan bölge zengin çam ağaçlarıyla kaplıdır. Tertemiz ve bakir koylarıyla tatilcilerin ilgi odağı olmuştur. Burada doğa yürüyüşleri ve teknelerle yapılan turlarla Körfezi daha yakından görebilirsiniz.

Saros Körfezi'ne ulaşım Istanbul üzerinden; Silivri'den Tekirdag yönüne dogru devam ederek Malkara ve Kesan geçilir. Kesan'dan Çanakkale yoluna saparak Erikli'ye ulasabilirsiniz.

Saros Körfezi'nde konaklama yapmak için otel, pansiyon ve apartlar bulunmaktadır.

Gümüldür

Gümüldür, İzmir'e yaklaşık 75km. mesafededir. Kuşadası ve Efes'e 40km mesafede bulunmaktadır. Bu sebeple de çok popüler bir tatil beldesidir. Bakir koyları ve tertemiz deniziyle çok beğenilen belde uygun fiyatlarıyla da dikkat çekmektedir. Bölge hem uygun fiyatı hem de tarihi yerlere yakınlığından dolayı yerli ve yabancı turistlerin ilgisini toplamaktadır.

Gümüldür mandalina ağaçlarıyla kaplı bir yerdir. Özellikle Avrupa ülkelerine ihraç edilen mandalinalar burada yetişmektedir.

Kuşadası'nın yoğunluğundan kaçmak isteyenler için ideal bir yer olan Gümüldür tarihi bölgeleri ve eserleriyle de oldukça zengin bir bölgedir. Notion, Klaros antik kentleri mutlaka görülmesi gereken yerlerdir.

Gümüldür'e ulaşım İstanbul'dan Bursa, Balıkesir Manisa İzmir yolu üzerinden yapabilirsiniz. Yaklaşık 620km. mesafe vardır. 9 saatte ulaşabilirsiniz. Ya da havayolunu tercih ederek İzmir Havaalanından buraya ulaşabilirsiniz.

Gümüldür'de konaklama yapmak için otel vepansiyonlar bulunmaktadır. Uygun fiyat politikasıyla her bütçeye uygun tatil imkanı sağlamaktadırlar.

Çanakkale Bozcaada

Bozcaada, Çanakkale iline bağlı yaklaşık 38 kilometre kare alana sahip Türkiye'nin üçüncü büyük adasıdır.
Ada çok rüzgar almasından dolayı fazla ağaçlık olmayıp maki ve çalılık kaplı bitki örtüsüne sahiptir. Bozcaada yerleşim merkezi Bozcaada Kalesi etrafında oluşmuştur. Burada hem Türkler hem de Rumların oluşturduğu nüfus adanın kültür yapısını ve iki halk arasındaki uyumu gösteriyor.

Bozcaada mitolojik tarihe ev sahipliği yapmıştır. Fakat arkeolojik kazılar yapılmadığından buradaki zenginlik henüz gün yüzüne çıkmamıştır. Ada tamamen SİT alan olarak ilan edilmiştir.

Bozcaada nüfusu yaklaşık 2300 kişi kadardır. Ama bu sayı yaz aylarında oldukça yükselmektedir. Tatilcilerin akın ettiği ada özellikle bakir koylarıyla çok beğeni toplamaktadır.

Çanakkale Bozcaada'nın yarıdan fazlası üzüm bağlarıyla kaplıdır. Bu sebeple burada şarapçılık önem kazanmıştır. Bozcaada gezilecek yerlerin başında bağlar ve şarap fabrikaları gelir. Ada sokaklarında yapacağınız gezinti, Bozcaada Kalesi, Ayazma Manastırı, Göztepe, Bozcaada Müzesi, Rüzgar Gülleri ve Tarihi Eserler mutlaka görülmesi gereken yerlerdir. Adaya gelen ziyaretçiler içinde şarap alanında kendini geliştirmek ve bilgi almak isteyenler için Tuğba Altınöz tarafından 1,5 saat süren bir eğitim verilmektedir.

Bozcaada'da yapılacak aktiviteler arasında windsurf, dalış, ada turu, bisiklet ve yürüyüş yapabilirsiniz. Dört tarafı denizle çevrili olmasından dolayı ada halkı tarafından balıkçılık önemli bir yer tutmaktadır. Deniz ürünlerinin geniş yer tuttuğu, Bozcaada mutfağında ayrıca, Ege'nin meşhur zeytin yağlarıyla yapılmış ot ve sebze yemekleri oldukça lezzetlidir.

Bozcaada'da konaklama yapmak için otel, pansiyon, çiftlik ve bağ pansiyon, ev pansiyon gibi seçenekler bulunmaktadır.

Bozcaada'ya ulaşım yaz aylarında 6 kışın 3 feribot sefer sayısı bulunmaktadır. Araba kullananlar İstanbul-Bozcaada arasında gidip gelirken Yenikapı - Bandırma hızlı feribotlarını da kullanabilir. Hergün sabah ve akşam saatlerinde yapılan seferlerde yolculuk ortalama 2 saat sürüyor. Bandırma’dan sonra Lapseki-Çanakkale üzerinden Geyikli’deki iskeleye varmak 3 saati buluyor. Alternatif olarak Bandırma’dan sonra Biga-Çan-Bayramiç güzergahı da takip edilebilir. Bu yol diğeri kadar geniş olmasa da manzarası muhteşemdir.

Demre - Antalya

Demre, Antalya iline bağlı ilçedir. Teke Yarımadası'nın güneyinde bulunan ilçe doğusunda Finike, batısında Kaş bulunmaktadır.

Tarihine bakıldığında Likya'lılar için oldukça önemli bir merkez olmuştur. M.Ö. 5.yy'a kadar uzanan geçmişi vardır. Demre denince akla Noel Baba yani St.Nikolas gelir.  Hrıstiyanlar için oldukça önemli bir yer olan Demre yıl sonunda inançlı hrıstiyanların akınına uğramaktadır.  St. Nikolas Kilisesi bugün toprak seviyesinden 7m. aşağıdadır. St.Nikolas'ın kemikleri mermer bir mezarda bulunuyor. Fakat bazı kemikler İtalyanlar tarafından Bari'ye kaçırılmıştır. 1862 yılında bir Rus Prensi kiliseyi restore etmiştir. Ruslar için çok önemli olan kilise yeniden elden geçmiş ve çan ilave edilmiştir.

Demre'de bulunan taihi eserler arasında Myra Antik Kenti ve Tiyatrosu, Andreake Antik Kenti, Kaya Mezarları, Simena Antik Kenti, Kekova adaları, Batık Kent büyük ilgi çekmektedir.

Demre, Likya'nın en önemli tiyatrosuna ev sahipliği yapmıştır. Günümüzde ayakta kalmayı başaran yapı onbin kişi kapasitelidir. Hala oyun ve festivallerde kullanılmaktadır.

Demre yaz kış ılıman bir iklime sahip olduğu için ekonomisi sadece turizm değil aynı zamanda tarımdan da büyük gelir sağlar. Sadece yurt içi değil yurt dışına da ihraç edilen ürünler yetiştirilmektedir.

Demre'de konaklama yapılacak tesisler çok yeterli olmasa da bulunmaktadır. Demre'ye ulaşım Fethiye ve Kaş üzerinden sağlanır.

Avşa adası

Avşa Adası, Kapıdağ Yarımadasının Marmara Denizi'ndeki uzantısıdır. 4.zamanda deniz seviyesinin yükselmesiyle alçak yerler sular altında kalmıştır. Bu sebeple ayrı ayrı ada ve adacıklar oluşmuştur. Avşa Adası'da bu anakaranın uzantısıdır.

Avşa Adası'nın yüzölçümü 36 kilometrekaredir. 9km. uzunluğu, 4 km. genişliği bulunmaktadır. Ada üzeri fazla ağaçlık değildir. Genellikle arazi tarım ve özellikle bağcılıkla uğraştıkları için üzüm bağları bulunmaktadır.

Avşa Adası'nda gezilecek yerler vardır. Çınar Köyü, Kumburnu, Mavi Köy, Değirmen, Manastır, Kumtur, Beyaz Saray ve Yiğitler Köyündeki Altın Kum. Günlük tekne turlarıyla koyları gezebilrsiniz. Ayrıca ada içinde gezinti yapmak için etrafı açık trenler vardır. Avşa Adası'nın plajları kumlu ve denizide temizdir. Sahil boyunca yapılan yeşillendirme çalışmasıyla gün batımını seyredebilir keyifli vakit geçirebilirsiniz.

Avşa Adası'nda yapılacak etkinlikler arasında sahil boyunca bulunan kafe, restorant ve barlarda eğlenceli ve keyifli zamanlar geçirebilirsiniz. Elbette Avşa'ya gidipte Meşhur Avşa Şarabını içmeden dönmemelisiniz.

Avşa Adası'nda konaklama yapmak için otel, pansiyon ve apartlar bulunmaktadır.

Avşa Adası'na ulaşım İstanbul'dan deniz otobüsü ve Erdek'ten gemiyle 2 saatte ulaşabilirsiniz.

Kaz dağları

Kaz dağları nerede
Kaz Dağı, Çanakkale ve Balıkesir illeri arasında yer alan büyük ölçüde Biga Yarımadası üzerinde bulunan dağdır. Bir çok dağ sırasından uzanan Kaz Dağları batıda Dede Dağı, doğuda Eybek Dağı, Kuzey doğuda Gürgen Dağı ve Kocakatran Dağı, esas Kaz Dağı orta orta kısımda bulunan üç tepedir. Bunlar Kuzede Babadağ, ortada Karataş Tepe, güneyde Sarıkız Tepesidir. Kaz Dağlarının en yüksek yeri 1774 metre ile Karataş Tepesidir.

Kaz Dağlarının diğer adıda İda Dağlarıdır. Efsaneye göre Hera, Afrodit ve Athena'nın katıldıkları, Truva Savaşı'na yol açan o meşhur güzellik yarışması burada yapılmış, Zeus burada doğmuş, tanrılar Truva Savaşı'nı buradan izlemiş ve Afrodit ilk kez burada aşık olmuş. Homeros'un İlyada destanında bu dağ ''bin pınar İda'' olarak geçmektedir.

Kaz dağları efsanesi

Kaz Dağı Sarıkız Efsanesinde ise; Edremit'in Güre Köyü'nde Sarıkız adında çok güzel, iyi yürekli bir kız yaşarmış. Kendisini sevmeyenlerin iftiraları sonucu babası Sarıkız'ı 5-10 kazla birlikte İda Dağı'na bırakmış. Bir süre sonra kızını görmeye gelen baba, kızından su istemiş ve Sarıkız dağın tepesinden elini körfeze uzatarak tasını doldurunca kızının erdiğini anlamış. Sırrı anlaşılan Sarıkız orada, buna çok üzülen babası ise İda Dağı'nın başka bir tepesinde ölmüş. Bu efsaneye göre İda Dağı Kazdağı, dağın doruğu Sarıkız Tepesi, kızın babasının öldüğü yer de Babadağı olarak anılmaya başlar.

Kaz Dağları çevresi ormanlarla kaplıdır. Ülkemizde sadece Kaz Dağlarında görülen Kaz Dağı göknarı, meşe, kestane, gürgen karaçam görülür. Buralarda yerleşim alanları seyrektir. Dağın zirvesine doğru çıktıkça eşsiz güzellikteki doğa sizi kendine aşık edecektir.

Her Ağustos ayında Sarıkız adına düzenlenen hayır yemekleri etkinliği düzenlenmektedir. Yapılan yemekler buraya gelen ziyaretçilere ikram edilmektedir. Son yıllarda ilgi oldukça artmıştır. Yerli halk kadar yabancı ülkelerden gelen turislerin bile ilgisini çekmeyi başarmıştır.

Kaz Dağlarına ilgi oldukça artmıştır. Bu yüzden Kaz Dağları içerisinde konaklama yapacak tesislerde yapılmıştır. Doğayla içiçe bol oksijenli alternatif bir tatil için burası tam size göre.

Kaz Dağlarına ulaşım, İstanbul'dan Bandırma feribotuyla Balıkesir'e oradanda Kaz Dağlarına ulaşabilirsiniz. Çanakkale üzerinden de 200km.lik yol mesafesiyle ulaşılabilir.